15 Haziran 2010 Salı

Tırmanış Aşkına Eskişehir Karakayalar'a !!


Bildiğiniz Jane'mişim ben de haberim yokmuş. Tırmandıkça daha da sevmeye başladığım bu spor aşkına geçen hafta Eskişehir Karakayalar'a gittik. Onca saat gitmişken bi de kamp kuralım dedik, işte böyle güzel bir yerde konuşlandık. Cuma gecesi geç saatte yola çıktığımız için sabaha karşı vardığımız kamp alanı, sabahın ilk ışıklarına uyanmamızdan sonra gözümüze öyle güzel gözükmeye başladı ki, İzmit Ballıkayalar vadisini bile solda sıfır bıraktı.

Arabamız ile geldiğimiz için yüyecek - içecek taşıma konusunda sıkıntı yaşamadık. Kampı attığımız eyr de arabanın 2 metre kadar ilerisi olunca, gayet konforlu bir aktivite oldu bizim için.

Sabah güzel bir kahvaltıdan sonra, hemen kampımızın 20 metre ötesindeki ilk rotadan tırmanmaya başladık. Kaya yapısı hafiften Kapadokya'yı andıran bir doğada, inanılmaz keyifli rotalar denedik. Zorlanmadık mı, zorlandık. Ama kendi kendimize bizi gaza getiren her ne ise, yorgunluğumuzu da aldı götürdü.


O gece de çok keyifliydi. Arabaya atlayıp köyde yemek yedik. Alışverişimizi, şaraplarımızı, sucuklarımızı alıp kampa döndük. Çok geç olmadan uyuduk.

Sabah uyandığımızda, bir kalabalık, bir toplanma başladı önce etrafta. Daha ne olup bittiğini anlamadan "Tepreş Şenliği'ne Hoş geldiniz" pankartı ile gözlerimiz yuvalarından fırladı. Bir önceki sabah uyandığımız huzurlu kamp alanımızı basan 1.000'lerce çekik gözlü piknikçi ve cayır cayır bir azeri müziği..


Toparlanıp kendimizi rota dibine vurduk ki,
bizi ekipmanlar, ipler, kasklar, emniyet kolonları ile gören çekik gözlü Tepreş halkı da peşimizden geldi. Alkış kıyamet tırmandık o gün de. "Ablaaa bak ben senden önce çıktıııım", "abla sen şimdi neden çıkıp çıkıp iniyon burdan" nidaları eşliğinde alışılmışın dışında bir tırmanış günü de böylece geçti.

Öğleden sonra bastıran sağanak yağmur, planımızı aksatmadı, zaten toplanıp yola düşme zamanımız gelmiş de geçiyordu. Eskişehir'de Porsuk çayını da görüp kenarında bir şeyelr atıştırdıktan sonra akşam 10:00 sularında İstanbul'a varmıştık, tadı damağımızda kalan Karakayalar'a ilk en uygun zamanımızda tekrar geri geleceğimize söz vererek..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder