5 Mayıs 2010 Çarşamba

DoğaL Kıpırdanmalar - DAG

Hiçbir şeye yetemeyen günün 24 saati, doğa, spor, hele ki doğa ile sporun bir arada olduğu bir outdoor aktivite gündeme gelince sanki 35 saat oluyor da birden yer açılıveriyor (En son sevgilim kendisine zaman ayırmadığımı ve bunun bencillik olduğunu düşündüğü için beni terk ederken haklıydı belki de..).


DAG adında bir derneğe üyeyim. Doğa Aktiviteleri Grubu. Yaş ortalaması 30 - 35 civarındaki 100'e yakın doğaseverin bir arada bilgi paylaşımı ve aktivite yaptığı bir dernek bu. Hafta içi Çarşamba akşamları, hafta sonundaki aktivite ile ilgili eğitim veya seminer yapıyoruz. Grubun eskileri bilgilerini ve yaşadıkları ilginç tecrübelerini bizimle paylaşıp, hafta sonu aktivitelerinde de liderlik sorumluluğunu üstleniyorlar gönüllü olarak. Bazen de gerek meslekî gerekse doğadaki tecrübelerini paylaşan arkadaşlarla söyleşiler düzenleniyoruz; yeryüzü ve gökyüzüne dair her şey ama her şey konularımıza girebiliyor, yeter ki ilgili ve meraklı gözler olsun..


Günübirlik trekkingler yapıyoruz, Inegöl, Düzce, İzmit gibi araç ile maksimum 4 saatte ulaşılan yerlerdeki rotalara. Bu aktiviteler üyeler dışındaki doğaseverlere de açık. Fakat Çarşamba söyleşileri ve teorik eğitimleri ile takip eden hafta sonundaki uygulamalı eğitimler sadece üyeler için. O kadar ayrıcalığımız da olsun =))



En son geçen hafta sonu Cumartesi günü yaptığımız Inegol Tepel Yaylası trekkingi, sabah 6:00'da yola çıkmamla başlayıp ve gece 01:00'da eve girmemle sonlandı. Diyorum işte, kimd emiş bir gün 24 saattir diye.. Ama bir bahar sersemliği içerisinde yeni açmış papatyaların, yapraklanmaya başlamış ağaçların arasında yaptığımız yürüyüş ve ardında bizi bekleyen Inegöl köfteleri..  Her şeye değdi. 

Eve girerken, insanların bir Cumartesi akşamını neler yaparak tüketiyor olabileceğini geçirdim aklımdan. Hatta bir an saate bakıp daha gecenin yeni başladığı hissine kapılarak aralarına karışmak için çok da geç olmadığını düşünmedim değil. Ama ayıp olacaktı o muhteşem güne, ciğerlerimde hâlâ etkisini gösteren oksijene, kuş seslerine, çiçek kokularına, doğaya.. Vazgeçtim. Aferin bana.


-Pia

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder