4 Mayıs 2010 Salı

Hadi bakalım başlıyoruz..




Yazacak bu kadar çok şeyim olmasına karşın bugüne kadar başlamamış olmama ben de şaşıyorum. Ama zamanı geldi işte..




Hikâyenin başı, 18 yaşına kadar Ege sahillerinde büyümüş huzurlu çekirdek ailenin huzursuz kızının, bir akşamüstü babasına sinirlenip ÖSS'deki bütün tercihlerini İstanbul yapmasıyla ailedeki tüm dengelerin de alt üst olmasına kadar uzanır. Artık hava karardıktan sonra balkabağına dönüşme korkusu olmadan, alabildiğine O'nundur İstanbul ve artık vazgeçemeyeceği bir tutku hâline gelen Beyoğlu sokakları..




İşte böyle.. Ardı arkası kesilmeyen ve meraklı gözlerin üzerimden ayrılmamasına sebep olan maceralarımın başlangıcı '99 senesi oldu.


Ama yaşadığı her ânı çeşit çeşit aktivite ile dolduran bir sosyal aktivite canavarı olduğum için, burada geçmişi değil, yaşadığım günü paylaşmayı düşünüyorum.
Her ne kadar hayal gücümün sınırları henüz benim de keşfedemediğim kadar geniş olsa da.. =))
Bu kısa girizgâhtan sonra şimdi sevgili iş yerim Kanyon'un lüzumlu (!) işlerine geri dönmem gerekiyor, kısa bir süreliğine.. Zaten çok uzun süre aynı şeye konsantre olabildiğim bugüne kadar görülmüş şey degil.. =))

-Pia




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder